bugün

entry'ler (542)

winter sun

zekanın kırıntısından nasiplenememiş, yeni geldiği sözlükte acemilikleri ile güldüren sözlük zımbırtısı.

erkekleri çekici yapan detaylar

sigara ve alkol kokusu. tabi adonise sahip olması koşuluyla. ve tabi biceps, triceps, ve bilimum kasları da hipertrofik olmalı.

üniversitede çakal öğrenci tipleri

bana da kekeme olanı denk geldiydi. acıdık asosyal diye buna. insan içinde konuşmaktan çekinirdi kekeme diye, adam ettik, gezdirdik dolaştırdık insan içine çıkarttık. yeri geldi borç para verdik. hiç de sevmem böyle yapılan iyiliklerin dillendirilmesini ama kimse kusura bakmasın, bana ders oldu okuyana da ders olsun, acımayınız efenim kimseye. hiç acımayınız. zira insan dediğin varlık hakkaten çiğ süt emdiğinden mütevellit götü başı ayrı oynamakta.

aman diyim, amman.

türkan şoray

kendisi uçağa geç kalmış, vip kapısından uçağa binerse beklemeyeceğinden yetişebileceğini düşünmüş, devlet sanatçısı olduğundan da bu hakkını kullanmak üzere görevliyle tartışma yaşamış. görevli de "ben nerden bileyim devlet sanatçısı olduğunu" demiş. tavır bu olmamalıydı. bu işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama "devlet sanatçısı olduğunuzu gösteren bir belgeniz varsa görebilir miyim" dese veya birkaç listeden kontrol etse heralde daha iyi olurdu.

ayıp edilmiş türkan sultan'a.

http://magazin.milliyet.c....2012/1517388/default.htm

kız erkek ilişkisinde 17 yaş fark olması

"vay efendim fark 20 de olur 40 da olur sanane yeaa" diyenleri anlamakta güçlük çekiyorum efenim. he ama adam 50 yaşında çulsuz, kız da 20 yaşında paralı ise onu anlayabiliyorum mesela. o zaman ben de derim "snne be slk .s" *

serap ezgü

bir aralar tarih olmuştu bu kadın. bilmem ne kokulu bilmem nereye yerleşme kararı alıp gitmişti, kurtulmuştuk. zira başkalarının acılarının üzerinden prim yapmak, çok bilmiş çok çok bilge tavırlarla televizyonda vaaz vermek yormuştu heralde zat-ı alilerini. hele hele türk halkının aklında birilerinin öyle veya böyle ölümüyle ilintili olmak belki vicdan azabı yaşattı bu kadına, bilemem.

ne var ki, biz türkler'in kısa süreli hafızası oldukça zayıftır. uzun süreli hafıza tüm milletler de zayıftır, ama kısa sürelisi bi' bizde böyle. takdir-i ilahi mi yoksa kendimiz ettik payımıza bu düştü mü onu da bilmiyorum. neyse.

şimdi bu kadın yine çok çok bilmiş tavırlarıyla televizyonda boy göstermekte. he bi' de bilimsel olacak ya hani, hani programa çıkardıklarının psikolojisini sağlığını falan çok umursuyor ya, hani işin hukuku boyutu falan da oluyor haliyle, heh işte o yüzden bir de doktor avukat falan alıyor yanına. ah canım yea... ne kadan düşünceli, ne kadan sorumluluk sahibi birisin öyle sen. cici şey seni.

sen birilerine illaki yardım etmek mi istiyorsun, git bir iki vakıfa üye ol, sessiz sedasız ortak ol insanların acılarına. çok daha kıymetli olacak insanlık için böylesi.

hadin şimdi hafızaları tazeleyelim.

http://arsiv.sabah.com.tr/2005/11/27/gun101.html

edit: ah lamia vah lamia

stadyum tuvaletlerinin içler acısı durumu

stadyum, hastane, pastane, cafe, vesairehane diye ayırt etmeye gerek yoktur, zira türk erkeğinin tuvalet eğitiminden anladığı ne kadar sallarsa sallasın dona düşecek olanın son damla olmasıdır. kadınlar her zamanki gibi erkeklerden çok daha fazla temizliğe hassasiyet gösterdiğinden onların kullandığı her ortam kabul edilebilir hijyenik koşullara sahip olacaktır.
*

present tense

(bkz: oscar almanın şartları/#14933088) entry'siyle öğlen öğlen yarmıştır.

not: hep sabah sabah yada gece gece yarılıyorduk. enteresan oldu bak.

oscar almanın şartları

altın portakal'la da idare edebilirdim şahsen, ama madem ki oscar'a layık görülmüşüm hangi yönetmenle teşvik-i mesai'ye gireceksem oda numarası lütfen.

sibel tüzün

survivor yarışmasına katıldığından mıdır nedir hatuncazın örovizyon yarışmasına katıldığı şarkıyı açtım hatırlamak için. öyle basite indirgenmiş ki, he demiyorum ki memleket meselesidir, çok önemlidir, hurra biz bir numarayız falan. öyle değil illaki, ama açtım dinledim, ve son derece basit geldi. niye mi? mesela araya türk motifi koymak adına iki tef darbuka ile göbek atmak da nesi. yada süperstar'ı supı sıtaaa diye okumak nesi. kardeşim şarkını ya ingilizce okursun yada türkçe okursun. araya öyle ingilizce sokuşturma yani. giydiği kıyafet desen zaten içler acısı. hani moderniz falan ya, aman bizi arap sanmasın elin avrupalısı. sanarsa sansın yani, ben ne uğraşcam kendimi tanıtmaya, beni hala arap zannediyorsa o onun gerizekalılığı.

neyse, nerden de geldi aklıma hay sörvayvır seni hain.

al buyur sen de hatırla; http://www.youtube.com/watch?v=5ZLh2MCZeBw

edit: lamia

not: müzik otoritesi değilim *, iyi bir dinleyiciyim sadece. "sen nasıl bi' otoritesin ki böyle diyorsun" diyenler olmuş. sanane * istediğimi derim *

survivor ünlüler gönüllüler 2012

nihat biraz mental retarde sanki, zira az önce şöyle bi' şey dedi;

+ zifiri karanlıkta yatacağım hiç aklıma gelmemişti.

pardon ama adaya elektrik çekildi diye kandırmışlar mıydı seni be güzelim?

hasan yalnızoğlu

kaslı, esmer, saçı yok ama sakalı boy boy, oyhşşş survivor şeysi. ayrıca böyle rize'liye can kurban *

survivor ünlüler gönüllüler 2012

doğuş sokaklarda yatıp kalktığını her durumda hatırlatmasa olmaz. eksik hisseder. onca kası da boşa yapmış ayrıca, baksana el el üstünde el bilmem ne üstünde ancak seyrediyor olanı biteni.

hasan desen, şişme kas yapmamış çocuk, didinmiş uğraşmış işte. çok da başarılı yarışmalarda, şimdiden iki yarışmada da o olmasa kazanamayacaklarını dibine kadar hissettirdi dosta düşmana. daha erken olmakla beraber favorim hasan'dır ama şu yeni eklenen anıl da fena parça değil, şey pardon güçlü bi' çocuğa benziyor.

neyse, gönüller takımının kızlarından asena mıdır nedir işte bu kızımız hafif arıza kokuttu etrafı günahını almayayım ama bu kız çok bela olacak gibime geliyor.

doğuş'un saygıya takmış olması çok ironik, hala küfürleri ekranda babadan oğula bilmem ne diye dönüp dolanırken saygıyı saksısında unutmuştu heralde. tey allam sen bizi cahil cüheladan koru yarebbi. amin.

edit: lamia

yazarların saçlarına yazdıkları yazılar

hey guyz ne var ne yok. dün yıkadımdı seni, bugün yıkayamadım kusura kalma. malum tus falan, kafamı kaşıyacak vaktim yokken yıkamak da nesi. biliyo musun bi söylenti var, tus çalışırken zavallının biri pulmoner emboli geçirmiş diye. hayır çocuk tanısını da koymuştur büyük ihtimal o masada fenalaşınca düşünsene. "yahu dispnem başladı, ciğerlerimde bi konjesyon juguler venimde bi dolgunluk var annem noluyo.. dııııttttt" yazık yazık. sabahlamalar, kahve, ilaç, endokrin, romato, pato derken seni çok ihmal ettim ve biliyo musun sanırım pazartesi günü seni benden kurtarıcam. ikimiz için de en iyisi bu heralde. ayrılıklar hep zor oldu benim için, ama sanırım senin için en güzeli benden kurtulmak olacak dostum. öptüm.

biscolata erkeği gören ergen kızlar

+ adı ne bilmiyorıım en baştaki çoğ tatlığğğ! ihihihihi
- şimdi düşçeğğmm.

biscolata erkeği gören ergen kızlar

biyolojik olarak ergen midirler bilinmez ama ruhen ergen oldukları konuşmalarından belli olan "hanım" kızların
kaslı erkek temasına gösterdikleri tepkidir efenim.

+ çıktılar kapığdan aslığğğ
- allah cezanı vermesin !

beş parasız erkekle sevgili olmak

bir de bunun parasız olup paralıymış gibi takılıp para düşkünü hatunları düşüren modeli var. diğer versiyonları için lütfen (bkz: vakıf üniversiteleri)

zengine iyi fakire kötü davranan doktor

hekime saldıranların prim gördüğünü gören mental retarde söylemlerinden seçip beğenilip alınandır.

dünyanın hiç bir yerinde tıp bayramı kutlanmazken, bu ülkede 14 mart hekimlere armağan edilmiştir. tarih bilgisinden yoksun yazarların açıp okumasını bilgilenmesini isterim. bu ülke hekimlerine çok şey borçludur, kendilerinin hiç bir zaman fikrine başvurulmamış bir sağlık politikası sirkülasyonunda ellerinden geleni değil, insan üstü çabayı gösteren hekimler kadar başınıza taş düşsün efenim.

beş parasız erkekle sevgili olmak

(bkz: 10 para ver 10 para ver 10 para yoksa 5 para ver) *

renault fluence reklamı

+ babaağğ.. kapıyı açamıyoğğrımm
- bi boku da becer itoğlu it.